FECİ KAZADA BARİYERLER İNCELENMEDEN KARAR VERİLDİ
Çorlu Çevreyolu Edirne İstikametinde 20 Ağustos 2020 tarihinde meydana gelen kazada sürücü Emrah Güneş, araç içinde bulunan iş arkadaşları Gaye Tunca (32) ve Zekiye Sungur (48) ile işe gittikleri sırada havanında yağışlı olmasından dolayı direksiyon hâkimiyetini kaybederek bariyere ok gibi saplanmıştı. Kaza sonucu Gaye Tunca olay yerinde Zekiye Sungur ise 6 gün sonra hastanede hayatını kaybetmiş, sürücü Emrah Güneş ise sıkıştığı araçtan çıkarılarak aynı gün tutuklanmasının ardından 18 Eylül 2020 tarihinde de tahliye edilmişti.
İLK DURUŞMADA KARAR ÇIKTI
Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 1 Aralık 2020 tarihinde görülen ilk duruşmada sürücü Emrah Güneş hakkında karar çıktı. Kararı açıklayan Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi sanık Emrah Güneş’in “Taksirle Birden Fazla Kişinin Ölümüne Neden Olma” suçundan 6 yıl, 1/6 oranında indirim yapılarak 5 yıla ve 5 yıl hapis cezası da adli para cezasına çevrilerek 36 Bin 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
DİREKSİYON HAKİMİYETİNİ KAYBETTİM
Sanık Emrah Güneş savunmasında; “Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Biz maktuller ile aynı işyerinde çalışıyorduk. Hepimiz iş güvenliği uzmanı olarak hizmet veriyorduk. Çalışmış olduğumuz firma bize bir araç tahsis etmişti ve benden maktulleri evlerinden alarak firmanın değişik fabrikalarına götürüp bırakmamı ve en son kendimin çalışacağım birime gitmemi istemişti. Biz bu şekilde maktul Gaye ile 8 aydır, Zekiye ile ise 2 yıldır ortak gelip gitmekteyiz. Bazen Zekiye aracı alıp beni işe götürüyordu. Ancak son zamanlarda ayağında rahatsızlığı olduğu için çoğunlukla arabayı ben kullanıyordum. Olay tarihinde maktulleri alarak işe gitmek için yola çıktık. Burada Çorlu/Ergene çevre yoluna girdik. Hava yağışlıydı. Yoğun bir yağış vardı. Silecekler son seviyede olacak şekilde sürekli çalışıyordu. Benim ortalama hızım 70 km/h civarında idi. Yolda seyir halinde iken bir anda direksiyon hakimiyetini kaybettim. Araç benim kontrolümden çıktı. Bariyerlere çarptık. Devamında iyice araç kontrolümden çıktı. Kaza neticesinde bende araca sıkıştım. Beni de bu şekilde araçtan çıkardılar. Ben kaza öncesinde yolda su birikintisi görmedim fakat araç benim hakimiyetimden çıktığı için yolda su birikintisi olduğunu, bu nedenle aracın birikintiye girdiği için hakimiyetimden çıktığını düşünüyorum.”
MÜTALAAYI KABUL ETMİYORUZ
Sanık müdafi esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasında: “Mütalaayı kabul etmiyoruz. Açıklamış olduğumuz hususların kazanın meydana gelmesinde etkili olduğunu düşünüyoruz. Her ne kadar talebimiz reddedilmiş ise de, mahkemece hüküm kurulurken bu hususların göz önüne alınmasını talep ediyoruz. Ceza hususunda takdir mahkemenindir” şeklinde beyanda bulundu.
ÇELİK BARİYERLER VİDALANMADI MI?
Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada kazada hayatını kaybeden Zekiye Sungur’un eşi Ergün Sungur’un vekili ile sanık Emrah Güneş’in vekili olay yerinde keşif yapılmasını istedi. Yine sanık avukatı ayrıca çelik bariyerlerin vidalanmaması nedeniyle uluslararası standartlara uygun olup olmadığını sordu.
BARİYERLER DAHA ÖNCE HASAR GÖRDÜ MÜ?
Sanık vekili, bu tip çelik bariyerlerin sebebiyet verdiği kazalar sebebiyle kullanılmasından vazgeçilip geçilmediği, çelik yerine plastik yada tel bariyer kullanılıp kullanılmadığı, kaza sonrasında yenisiyle değiştirilmek yerine aynı bariyerin düzeltilerek tekrar yerine monte edilmesi karşısında bu durumun ilk olup olmadığının, aynı bariyerin daha öncede hasar görüp görmediğini sordu.
MAHKEME TALEPLERİ REDDETTİ
Sanık vekili yine aynı noktada olan kazaların sorularak, bu şekilde aynı bariyerin tekrar tekrar kullanılmasının bağlantı noktasından kolayca ayrılmasına sebebiyet verip vermeyeceği yani kazada etkili olup olmadığı hususlarında İstanbul Teknik Üniversitesinden rapor alınmasını talep etti. Fakat mahkeme dosyada mevcut raporlar, taraf beyanları, olay tutanaklarını dikkate alarak yargılamaya etkisi olmayacağını belirterek talepleri reddetti.
MAHKEME ASLİ KUSURLU BULDU
Çorlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi; “Sanığın idaresindeki araç ile gündüz vakti yağmurlu havada seyrini sürdürürken yola gereken dikkatini vermeyerek, hızını ıslak zemin şartlarına göre ayarlamayarak, direksiyon hakimiyetine gerekli özen ve önemi göstermeyerek, vasıtayı yolun nizami sınırları dahilinde tutma becerisi gösteremeyip sevk ve idare hatasıyla vasıtanın direksiyon hakimiyetini kaybederek, yol dışı kalarak dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, sanığın bu suretle iki kişinin ölümüne asli kusurlu olarak neden olduğu kabul edilmekle, üzerine atılı taksirle birden fazla insanın ölümüne sebebiyet verme suçunu işlediği sabit görülerek cezalandırılmasına karar verilmiştir” dedi.
SAVUNMA HAKKI KISITLANMAMALI
Kararın ardından sürücü Emrah Güneş avukatı aracılığı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf başvurusu yaptı. İstinaf başvurusunda sanık Güneş’in avukatı, “Ceza yargılamasında sanığın cezalandırılmasının temel şartı, suçun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak kesinlikle ispat edilmesidir. Bu yapılırken sanığın savunma hakkının kısıtlanmaması gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesi kusur dağılımı noktasında etkili olabilecek araştırılmasını istediğimiz hususları “yargılamaya etkisi olmayacağı” gibi soyut bir gerekçeyle reddetmiş, gerekli keşif ve araştırmayı yapmamış eksik ve yetersiz kusur raporuna dayanarak hüküm tesis etmiştir.”
KEŞİF YAPILMADAN HÜKÜM VERİLDİ
Sanık müdafi başvurusunda; “Gerek hazırlık soruşturması aşamasında gerekse İlk Derece Mahkemesinde üzerinde durduğumuz kaza neticesi meydana gelen ölümlerin asıl sebebi olarak gördüğümüz hususlarda ki araştırma, keşif ve yeniden kusur tespiti taleplerimiz İlk Derece Mahkemesi tarafından dikkate alınmadan hüküm kurmuştur.”
TALEBİMİZ DİKKATE ALINMADI
“Kazanın meydana geldiği tarihte kaza noktasına çok yakın bir mesafede köprü/kavşak inşaat çalışmasında ortaya çıkan atıklar yağışla birlikte yolun kayganlaşmasına neden olmuştur. Yolda temizleme çalışması yapılıp yapılmadığına yönelik talebimiz dikkate alınmadı. Yol kusuru ile ilgili olarak bu konuda uzman mühendislerden oluşacak bir heyet tarafından inceleme yapılmasına ve yol durumunun tespiti için rapor aldırılmasına dair talebimiz dikkate alınmamıştır. Kaza esnasında kullanılan ve müvekkilin çalıştığı şirkete ait araç oldukça eski model binek bir otomobildir. Kaza sonrasında aracın kaza ve bakım geçmişi ile ilgili yaptığımız taleplerde sonuçsuz kaldı” denildi.